Ne dünya yeteri kadar güvenli, ne insanlar izanlı ve tekin.
Yaşamak için BİRARADA gerekli olan şey TOPLUMSAL EKİN...
Ne dünya yeteri kadar güvenli, ne insanlar izanlı ve tekin.
Yaşamak için BİRARADA gerekli olan şey TOPLUMSAL EKİN...
Değerli “biraradayaşam” okurları, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Sayın Hayri Yücel’le yakın zamanda tanıştık. Kısa bir sohbetten sonra, kendisi bana, bu sitede yazmamı teklif etti. Ben de kabul ettim. Önce şunu belirtmeliyim ki, ben tam 40 (kırk) yıldır, Türkiye’nin sorunlarına nasıl çözüm buluruz(?) diye, araştırma yapmakta, çalışmakta ve çözüm üretmekte ve bunlardan bir kısmını da çeşitli şekillerde yayınlamış bulunmaktayım.
Önerdiğim çözüm yolları, benim sosyal demokrat dünya görüşlerime uygun olarak ve bu tutarlılık esas alınarak üretilmiştir. Türkiye’nin en temel sorunları olarak gördüğüm; ormancılık ve orman köylüsü, erozyon önleme ve orman dışına çıkarılan araziler (güncel adıyla 2-B); Hayvancılık, Doğu ve Güneydoğu’nun Kalkınması, Doğu Sorunu,Türkiye’de Tarım Nasıl Yapılmalıdır(?), Kentleşme, Kentsel Dönüşüm, Âfet Yönetimi, Merkezi ve Taşra Yönetimi v.s gibi konularda uzun yılları kapsayan çalışmalarım ve yukarıda belirttiğim gibi ilk gençliğimden beri değişmeyen sosyal demokrat dünya görüşümle ürettiğim, çözümlerim vardır.
Ben emekli bir kamu yöneticisiyim. En son görevim, 2000 yılında emekli olduğum İstanbul Vali Yardımcılığı idi. 28 (yirmi sekiz) yıl süren kaymakamlık görevim boyunca, ülkenin ne kadar kötü ve yağmacı bir zihniyetle yönetildiğini yaşayarak gördüğüm ve bununla elimden geldiğince mücadele ettiğimi, söylemek zorundayım. Ancak bir kamu görevlisinin, kişisel çabalarının ve gösterdiği özverinin de fazla işe yaramayacağını kısa zamanda anladığım ve Türkiye’nin asıl sorununun (kötü düzeninden) kaynaklandığını müşahede ettiğim için, kalıcı çözüm üretmekten başka yol olmadığını acı ile yaşadığımdan dolayı, büyük bir azimle tam kırk yıldır ülkemizin sorunlarına; her şeyden önce insanımızı koruma amaçlı olarak nasıl bir çare buluruz (?) sorusunun cevabı için çalıştım.
Kısmet olursa, bunları birlikte irdeleyeceğiz. Ben yazacağım, sizlerin bu husustaki görüşlerinizi öğrenmek isteyeceğim. Bunu şu formatla yapmayı düşünüyorum: benim, ülkemizin sorunlarını acıyla görmem ve bir şeyler yapmak çabalarım hep meslek hayatım boyunca oluştuğu ve geliştiği için, kendi yaşadıklarımdan hareketle ve yer ve zaman göstererek ve soruna vurgu yaptıktan sonra bu böyle olmasaydı da şöyle olsaydı, durum nasıl olurdu, soru ve yanıtını birlikte ele alacağım. Ben böyle olmasını daha yararlı görüyorum. Çünkü, bazı sorunlar vardır ki, herkes o konuda bir şeyler söyler, söyleyebilir. Ben böyle yapmayacağım. Sorunu yaşayan birisi olarak, yaşadıklarımı anlatacak ve varsa ürettiğim çözümünü de anlatacağım.
En günceli nedir? 2-B (bence) yağmacılığıdır! Onunla başlayalım. Saygılarımla…
M.ATA AKSOY
