Ne dünya yeteri kadar güvenli, ne insanlar izanlı ve tekin.
Yaşamak için BİRARADA gerekli olan şey TOPLUMSAL EKİN...

DOĞA VE İNSAN

Bitki ve hayvan türleri, içilebilir su kaynakları tükeniyor… İnsan ilişkileri de…

Biliyoruz ki dünyadaki her canlının var oluş sebebi ve hayatlarını sürdürebilmek için birinin diğerine ihtiyacı var. Bu ihtiyaçlar doğanın yaşam zincirini oluşturmakta. Nesli tükenen her canlı bu zincirin bir halkasının yitirilmesi demek, halkalar eksildikçe yaşamın dengesi bozulmakta…

Doğadaki canlılar ihtiyaçları kadar tüketirken, sadece insanoğlu ya açgözlülükten ya da zevk için bencilce ve bilinçsizce ihtiyacından fazlasını tüketiyor. Doğayı o kadar hızlı ve limitsizce zorluyoruz ki, ona kendisini yenileme fırsatı ve zamanı tanımıyoruz. Tabiatın isyanını (ozon tabakasının delinmesi, buzulların erimesi, seller, çöl sıcakları vs. gibi) görmezden gelemeyiz. Yeterli ve gerekli önlemler alınmazsa gelecek nesillere havası, suyu kirli ve yaşanabilirliği bozuk bir eko-sistem miras bırakacağız. Doğayı yıprattığımız gibi, insan ilişkilerini de çabuk yaşayıp hızla tüketiyoruz. Hayatımızdaki her bir anın özel olduğunu ve bunun tekrar yaşanmayacağını unutmamalıyız. Çağımızın getirdiği tüketime dayalı yaşam şartları, giderek insani değerlerimizi yitirdiğimiz, yaşanabilecek küçük mutlulukları göremediğimiz, tatminsiz, doyumsuz ve mutsuz bir toplum oluşturmakta. İnsan ilişkilerini belirleyen sevgi, saygı ve güvendir. Sevgi emek, zaman ve özveri, saygı yeri geldiğinde kendini karşındakinin yerine koymak, güven dayanışma demektir. Güven verdiğimiz kadar güven, saygı gösterdiğimiz kadar saygı göreceğimiz gerçeğinden hareketle, insanların kişiliğine, yaşam hakkına önem vermeli, onları olduğu gibi kabul etmeliyiz. Ancak güvenerek iç dünyamızı, düşüncelerimizi paylaştığımız ortamlarda; zaaf olarak değerlendirilmeyecek arkadaşlıklar kurmak günümüzde çok zor. Gayrı insani, çıkar amaçlı, tek taraflı, menfaate dayalı ilişkiler kısa ömürlüdür. Bu nedenle arkadaşlıklar yüzeysel olup dostluğa dönüşmemekte, vefa duygusu yaşanmamakta. Aslında şunu bilmeliyiz ki: tüketilen insan ilişkileri ve insanlığın geleceğidir.

Bir an için durup düşünelim! Sadece bugünü değil, geleceği de görerek bencilliğe, hırslara, geçici heveslere kapılmadan insani değerleri önemseyip, doğaya ve her canlının yaşam hakkına saygı duyarak yaşayabilsek...

Dünyamız çok daha güzel ve yaşanılası bir yer olmaz mıydı..?

LEDA HAMURKESEN
28-07-2011